22 Temmuz 2011 Cuma

nefret etme benden üzgünüm

bugün hiç bişey yazamadım. neye, nasıl, ne uyduracağımı bilemedim. göz ardı edeceğim bir bunalımım daha oldu. belki de bugün yağmur yağar. ama duygusal bi sahnem yok. hayatımın duygusal sahnelerinde hep yağmur yağdı.
bi de ben hep şarkılara bağladım aşkımı. tam olarak olmayabilir ama tam bir ergen olarak mp3le yaşadığım için olabilir. sırf 'benim hala umudum var' ı benim şarkım olarak almak için çocuk ayrılalım dediğinde 'eyvallah' dedim. 'eyvalla' ne demek abi ya? bi dahakine eyvala hacı olarak evrilir artık. sonra götüme sokayım dedim, neymiş lan bunu derdi. içi içimi yedi ve asla sorulmaması gereken ' neden' i sordum. olmadı da zaten. bi bok eveledi, onda tepinip durdu. zaten olmazdı. o nedeni bende saklı. son defa öpme klişesini de batırdım zaten. neyse. son defa seslendi bana, piçlik olsun diye dönmedim. ama kalbim sıkıştı. arkaya dönmek gibi bi ihtimalim yoktu.
ayrılık böyleydi. iki senedir hala ' neden ayrıldığımızı bilmiyorum, tam olarak bilmiyorum' diye kendimi ezik tarafa sokuyorum. kendim açısından biliyorum ve onun neden ayrıldığını da biliyorum. bizim tüm çıkmamız boyunca harıl harıl ayrılma nedenleri arayan bendim çünkü. boş kalan tüm zamanlarımda mesaj atan, arayan deli manyak kız da bendim. onun yanındayken huzursuz olan da bendim. ama rahat olamıyorum, elimde değil. her mesajına birtanem yazıp kahkahayı basan da bendim, o birtanem, aşkım, böbüşüm falan yazdığında gülen, üfleyen falan da bendim. telefonda zorunluluktan dolayı sadece adımı söylediğinde afra tafra yapan da bendim. onun beni ilaç kullanan deli olarak tanımasını isteyen de bendim. seni seviyorum dediğinde kaskatı kesilen de bendim. bir erkek on günde nasıl kaybedilir filmini izleyen de bendim:)
çünkü ben sadece severim, aşık olurum, deli severim. gözümden sakınırım. ama sevilmek gibi bi lüksüm de yok benim. ölmek için de yok. lacivert de sevmiyodu zaten ama yanımda durması saçmaydı. bi kere iğreti duruyoduk biz. ve benim olması saçmaydı. ben sadece bi kere sevilmek istedim. o da tecavüzcümün karısını bırakıp benimle olması saçmalığıydı. büyüyünce geçti. bana da böyle huzursuzluklar kaldı.
dün lacivert'i gördüm. göt kadar okul, zaten her gün görücem ama dışarıda görmek... yine kalbim sıkıştı. yine bunlar aklıma geldi. yanımda kuzenim vardı, yüzüm bembeyaz, ellerim titriyo falan. ama yüzümde kocaman bir gözlük varken beni tanıması imkansızdı. boşverenzi o yüzden.
çünkü ben sadece severim.

not: çare aramadım zannetme, çıkmaz yolları zorladım. gittim olmadı, kaldım olmadı. artık bu son veda üzgünüm, nefret etme benden üzgünüm. az mı savaş verdim kendimle, engellere yenildim üzgünüm.

şu anda bi boşluk hissi falan. yemek yersem düzelirim bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder